Sesli kitaplar uzun zamandır özellikle ABD’deki derslerde kullanılıyor. Derslerde kitabın CD veya mp3 hali çalınırken öğrencilerin de kitaptan takip etmesi sağlanıyor. Bu yöntem öğrencilerdeki odaklanma sorununu aşmada oldukça başarılı oldu. Öğrencilere okumayı sevdiren, yeni alışkanlıklar kazandıran bir trend olarak görülüyor.
Gelişen teknolojiyle birlikte çok daha geniş bir yelpazede içerik sunan ve aslında modern bir radyo formatı diyebileceğimiz sesli podcastler bugün gelişmiş ülkelerde öğrenmenin bir parçası haline gelerek öğrencilerin dersleri takip edebildikleri ya da çalışanların çeşitli verilere ulaşabildiği kaynaklar haline gelmeye başladı. Ülkemizde bu konuyla ilgili yapılan araştırmalarda öğrenciler, derslerde podcastleri çoğunlukla ders tekrarı yapma amacıyla kullanmak istediklerini, bunun telafi yapmayı sağladığını böylece öğrenilenlerin kalıcılığının gerçekleştiğini ve ders başarısına katkı sağladığını dile getirdiler.
Podcast dinleme alışkanlığı artıyor
Gelişmiş ülkelerde her 5 kişiden 1’i podcast dinliyor. Cep telefonu aplikasyonları ve podcast havuzları günlük hayatın daha fazla içinde yer almaya başladı. Kitaplardan sohbetlere kadar geniş bir yelpazedeki podcastler arasında bilimsel makaleler, kişisel gelişim hikayeleri, gündeme dair konuşmalar ve hobilere kadar neredeyse yok yok… Podcastin en büyük avantajlarından biri yer ve zaman sınırı olmaksızın erişim ve kullanım kolaylığı. Kullanıcıların önemli bölümü podcast dinleme alışkanlığını yolda bir yerlere giderken kazandığını belirtiyor.
Eğitimde podcast dönemi
Okuma engelini aşan seslendirilmiş kitaplar eğitimde tavsiye edilen bir araç haline geldi. Sesli podcastler çok daha çeşitli ve geniş yelpazedeki içeriğe ulaşabilmemizi sağlıyor. Basılı kitapları azaltıp podcast hazırlayan çok sayıda eğitim şirketi var artık. Derslerin anlatıldığı sesli materyaller ile öğrencilere daha kolay ulaşmayı hedefliyorlar. Podcastlerin anaokulundan üniversiteye kadar yakında ders kitaplarının yerine geçmesi bekleniyor. Öğrenciler podcast ile kendi öğrenme sorumluluklarını kendileri üstlenebilecekler, “öğretilmekten” farklı olarak bağımsız bir şekilde ve kendi yollarıyla öğrenmenin yolunu açacaklar.
Podcast neden avantajlı?
Eğitim sistemine bilgisayar ve tabletin dahil olmasıyla birlikte temel bilgi kavramlarının öğretimine teknoloji de dahil olmuştu. Akıllı tahta uygulamaları ve kodlama gibi dersler sürekli değişen ve gelişen dünyanın gerekliliklerine daha kolay adapte olan yeni neslin öğrenme kapasitesine de katkıda bulunmuştu. Koronavirüsün ardından uzaktan eğitim teknolojiyi hayatımızın bir parçası haline getirdi. Türkiye’de 16-64 yaş grubu, sosyal medyada kaldığı sürenin %30 unu podcast dinleyerek geçiriyor. Podcast eğitimciler için farklı avantajlar sunuyor. Esneklik, erişim kolaylığı ve odaklanmaya yardımcı olması bunlardan birkaçı…
Esnek öğrenme ve 24 saat erişim
Değişen ve pandemi ile mücadele eden dünyada artık kavramlar da birer birer dönüşmek zorunda kalıyor. Eğitimi sadece sınıfta ve belirli saatler arasında verme fikri de bu kavramlardan biri. Cep telefonlarına indirilen ve internet de gerektirmeyen podcastler ile öğrenciler daha esnek eğitim saatlerine adapte oluyorlar, yer ve saatten bağımsız hale geliyorlar.
Dinlemeye odaklanma süresi daha uzun
Yapılan araştırmalar çocukların ve gençlerin okumaya odaklanma sürelerinin kısa olduğunu ancak dinlemeye daha fazla yatkın olduklarını gösteriyor. Aynı durum videolar için de geçerli, eğitim videolarını izleme süresi, dinleme süresinden daha kısa. Karşılaştırmak gerekirse; okuma ve izleme için 2-3 dakika sonunda odaklanma problemi oluşabiliyor, dinlemede ise bu süre 1 saate kadar çıkabiliyor. Bunun temel nedenlerinden biri okuma ve izlemenin dikkat gerektirmesi.
Dinleme aktif bir eylem
Dinleme eşlik eden bir eylemdir. Bir başka değişle aktiftir. Beynimiz hareket halindeyken gelen bilgiyi daha kolay hatırlıyor, çünkü ses beyinde hızlı işleniyor. Hareket halindeyken bile dinlemeye devam edebiliyoruz. Aynı şey çocuklar için de geçerli, oyun oynarken bir ders konusunu dinleyebiliyorlar.
Tekrar şansı
Bir dersi dinleyen öğrencinin aynısına bir kez daha ulaşma şansı yok, ancak podcasti defalarca dinleyebilir. İlk defasında anlamadığı yerlere geri dönebilir. Öğrenme hızı yavaşsa podcasti de kendi hızına göre uyarlayabilir. İçeriği kendi istediği ve daha kolay anlayacağı şekilde kağıda dökebilir. Sınavlara hazırlıkta istediği kadar geriye gidebilir. Limitsiz tekrar şansı podcastlerin en önemli avantajlarından biri.
Dinleyerek öğrenmek daha kalıcı
Pedagoglar çocukların dinleyerek öğrendikleri şeyleri daha kalıcı olarak öğrendiklerini savunuyorlar. Bu bilgiye ek olarak gelişen teknolojinin okumaya olan ilgiyi azalttığını da eklediğimizde geleceğin eğitim sistemi olarak podcastler karşımıza çıkıyor. Yazılı eğitim materyallerinden çok daha kolay ulaşılabilen podcastler sayesinde çocuklar ilgilerini çeken farklı konuları öğrenmeye de merak sarabiliyorlar.
Hem yazılı hem sesli
Derslerde uygulanması önerilen sistemlerden biri de podcast metni ile birlikte dinleme yapılması. Kulak ve göze aynı anda hitap eden bilgi çocuklarda ilgiyi artırdığı gibi kalıcı da oluyor. Aynı anda birden çok işi yapabilme yani multitask becerileri gelişiyor. Metinler, sesli duyduklarında anlamadıkları bilgileri daha kolay kavramalarına yardımcı oluyor. Yabancı dil eğitiminde pek çok video materyal öğrenilen dilde altyazılıdır, uzmanlar bir dili öğrenmenin en iyi yolunun orijinal dilde ses ve altyazılı film seyretmek olduğunu söylüyorlar. Özellikle kelime bilgisini geliştirmede son derece etkili bir yöntem.
İspanya’dan Hindistan’a kadar yayıldı
Podcast ile eğitim yeni değil, 2000’lerin başından beri Hindistan’dan İspanya’ya kadar pek çok ülkede, üniversitelerde uygulanmaya başladı. Özellikle dil eğitiminde son derece yaygın olarak kullanılıyor. Pek çok öğretmen kendi podcastlerini hazırlayıp öğrencileriyle derste materyal olarak kullanıyor. Eğitimciler, her ne kadar dinledikleriyle ilgilenmiyormuş gibi görünseler de öğrencilerinin bilgiyi aldıklarını söylüyorlar.