Hollandalı Nancy Siegers, turizm rehberliği yaptığı sırada 27 yıl önce geldiği Antalya’nın tarihi Kaleiçi’ne bölgesine yerleşti.
DHA’nın haberine göre Siegers, 7 yıl önce işe gittiği sırada yolunun üzerindeki pet shop’ta, Sharpei cinsi yavru köpek gördü. Köpeği sahiplenen Nancy Siegers, ‘Çayteej’ adını verdi. Yaklaşık 6 ay sonra Kaleiçi’nde kafe açan Nancy Siegers, köpeğini çok sevdiği için ve adını çağrıştırdığı için kafeye ‘Çay-Tea’ ismini verdi. İsmiyle anılan kafede duran Çayteej, zamanla tarihi Kaleiçi’nin maskotu haline geldi.
Kafenin yakınına bir butik otel açıp, orada yaşamaya başlayan Nancy Siegers, Çayteej’nin çok özel bir köpek olduğunu keşfetti. Köpeklere karşı fobisi olan müşterilerin Çayteej’i gördüklerinde önyargılarını yıktıklarını belirten Nancy Siegers, sırf Çayteej’i görmek için gelen müşterileri olduğunu söyledi. Çayteej’in konuşulan her şeyi anladığını vurgulayan Siegers, kafeye ve otele çocuklar geldiğinde ona uslu durmasını anlattığını, çocuklar geldiğinde ise Çayteej’in üzerine binip sevdiklerinde bile tepki vermediğini anlattı.
‘KEDİLERE ANNELİK YAPIYOR’
Çayteej’in merhametli bir kalbi olduğunu belirten Siegers, “Çayteej’e bütün kediler aşık oldu, bu çok özel bir şey. Kedilere çok sahip çıkıyor. Kaleiçi’ndeki kediler ve köpekler sürekli kavga ederken Çayteej’i hep sevmek istiyorlar. Çayteej hepsini evlat edinmek istiyor. Bahçemizde bir anne kedi, 4 de yavru kedi var. Çayteej 8 ay önce bir kediyi evlat edinip otele getirdi. O kediye Mocha ismini verdik. Ona burada bakmaya başladı. 5 hafta önce de o kedi 4 yavru dünyaya getirdi. Mocha, yavrularını reddedince Çayteej onlara sahip çıktı. Onlara annelik, ablalık yapıyor. Yemek yesinler, su içsinler diye sürekli gözü üstünde. Çayteej her şeyi kontrol etmeye çalışıyor. Sürekli yavru kedilere bakıyor. Çayteej bizim hayatımız, o bizim çocuğumuz, o bizim her şeyimiz” diye konuştu.
‘ÇOK FARKLI BİR KÖPEK’
Nancy Siegers, Çayteej ile tanıştıkları o anı şöyle anlattı:
“Pet shop’ta tanıştık. O zaman 2 aylık bebekti. Her sabah pet shop’tan geçerken bebek haliyle bakardı. Ona aşık oldum. 2 ay sonra sahiplendim. Çayteej çok farklı bir köpek. O aslında köpek gibi de değil. İnanılmaz duygusal. Bizim için çok özel bir yeri var. Her şeyi anlar. İnsanlara çok saygılı. İnsanlar onu çok sevmek istiyor, sürekli fotoğraf çekiyor. Çocuklar da onu kabul ediyor. İnsanlar bazen köpeklerden korkuyor ama Çayteej onların korkmaması için her şey yapıyor. İnsanlar Çayteej sayesinde korkularını yeniyor. Bizim için değil, tamamen Çayteej için gelen müşteriler var.”